Sonunda, Patlamış Süpernova’nın Hangi Elementleri İçerdiğini Biliyoruz

Sonunda, Patlamış Süpernova’nın Hangi Elementleri İçerdiğini Biliyoruz

NASA‘nın Chandra X-Ray Gözlemevi, Samanyolu‘nun ünlü  objelerinden birine odaklanıyor. Patlayan bir yıldız olan Cassiopeia A’nın kalıntıları ve yıldız kalıntılarında geriye kalanlar kendini açığa çıkarıyor. 

Araştırmacılar, silisyum, kükürt, kalsiyum ve demir elementleri tarafından üretilen X-ışınlarının yanı sıra patlamanın patlama dalgasını izole ederek, süpernovanın 3D yapısında bu elementlerin nerede bulunabileceğini buldu.

Cassiopeia’nın kuzey takımyıldızındaki Samanyolu Galaksisi‘nde yaklaşık 11.000 ışıkyılı uzaklıkta bulunan Cassiopeia A, inceleme için eşsiz ve harika bir nesne. Bunun nedeni, çok yakında (kozmik zamanlarda) patlamış olması.

Çok yakın ve çok yeni olduğu için, yıldızların patlamanın nasıl gerçekleştiğine dair ipuçları sağladığı gibi yıldızların ortak elementleri üretip evrene yaymasına yardımcı olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir.

Chandra’nın verilerine göre, patlayan yıldız 10,000 dünya kütlesi kükürt, 20.000 dünya kütlesi silikon,  70.000 dünya kütlesi demir ve 1 milyon dünya kütlesi oksijen patlattı.

Önceki araştırma azot, karbon, hidrojen ve fosforu da buldu. Oksijen ve Chandra’nın izole ettiği unsurlarla birleşince, DNA üretmek için gerekli olan tüm elementler Cassiopeia A’da uzay boşluğuna patlatılır. 

İçinde kalanlar  17. yüzyılda patlayan bir nötron yıldızının kalıntıları. Gökbilimciler ilk zamanlarında güneş kütlesinin 16 kat büyüğü bir süpergüçle başladığını söylüyor.

Nükleosentez hafif elementleri ağırlaştırdığından radyasyon basıncı yıldızın dış tabakasını sağlam tutmak için artık yeterli değildi. Yıldızların rüzgarları devin dış malzemesini dışarı atarak Güneş’in sadece beş katına yakın bir yıldız bıraktı.

Yıldızın geri kalanı çekirdeğin yoğun yerçekimi altında çöktü ve bir şok dalgası ile materyal yığınını çevreleyen alana gönderdi.

Bugün arta kalan ışık yaklaşık 10 ışık yılı ölçülmekte ve saniyede 4.000 ila 6.000 kilometreye (saniyede 2.485 – 3.728 mil) genişlemektedir. Bu hızla hızlı bir şekilde, boyut ve yapısındaki değişiklikleri izleyebiliyoruz.

Kaynak: 1